Ahmet Kutsi Tecer'e Armağan, Ahmet Kutsi Tecer

Eksiksiz bir başvuru kitabı: Ahmet Kutsi Tecer’e Armağan

Gültekin Emre 9.11.2017 tarihli Cumhuriyet Kitap‘ta Ahmet Kutsi Tecer’e Armağan kitabımız hakkında yazdı: 

“Turgut Çeviker’in titiz, kılı kırk yaran araştırmacılığıyla Ve Yayınevi’nin ‘koleksiyon değerinde’ benzersiz kitap yayınlama anlayışı bir araya gelince, Ahmet Kutsi Tecer’e Armağan gibi eksiksiz bir başvuru kitabı çıkmış ortaya.”

Ahmet Kutsi Tecer'e Armağan, başvuru kitabı, Turgut Çeviker, Ve Yayınevi

“Orada bir köy var uzakta” şiirini ezberlediğimde ortaokuldaydım. O gün bu gündür bu şiir bana çaresizliğin pençesinde kıvranan Anadolu’nun içli, kırışıklıklarla, acılarla, ağıtlarla dolu, yoksul yüzünü gözümün önüne getirir hep.

Bu dizenin şairinin, Ahmet Kutsi Tecer (1901-1967) “Halk edebiyatı, köy tiyatrosu, geleneksel tiyatro, halk dansları ve halk müziği konusunda yapılan derlemelerin ve incelemelerin öncüsü” olduğunu çok sonra öğreniyorum.

Ahmet Kutsi Tecer’e Armağan kitabı

Elimde tuttuğum Ahmet Kutsi Tecer’e Armağan kitabı “eski ve yeni dostlarının; yazar, çizer, fotoğraf ve grafik tasarımcılarının birikmiş emeklerinden” sıkı bir derleme. Ayrıca Tecer’in dünyasını çok iyi yansıtan şiirlerinden ve düzyazılarından örneklerle de iyice zenginleşmiş. Kızı Leyla Tecer, bu özenli derleme, bir yerde başvuru kitabı için “Evet hem kalıcı olurdu hem de edebiyat tarihimizin derinliklerine giderek daha çok itilen bazı belgeleri de aydınlatmaya” yardımcı olduğunu anımsatıyor.

başvuru kitabı, turgut çeviker, leyla tecer
Leyla Tecer, Turgut Çeviker, İstanbul, 2017.

Ahmet Kutsi Tecer’in sağlığında Şiirler (1932), Köşebaşı (1947) ve Bir Pazar Günü (1959) kitaplarını yayımlamış. Daha sonra Vecihi Timuroğlu’nun hazırladığı kapsamlı Bütün Şiirler (Kişiliği, sanat anlayışı genişçe ele alınmış, 1980) yayınlanır. Koçyiğit Köroğlu (1969) gibi oyunları da okur karşısına çıkmış. Bütün oyunları bir kitapta toplanmış.

Tecer, ilk şiirlerinde ağırlıklı olarak ölüm, yalnızlık, hüzün, romantik duyguları işler. Daha sonra halk kültürünün zengin kaynaklarıyla tanışınca “ülke ve toplum sorunlarına” da değinmeye başlar şiirlerinde. “Başlangıçta daha çok canlı halk Türkçesine yer verme ve halk motiflerini kullanma biçiminde kendini gösteren bu yöneliş giderek Anadolu insanının toplumsal ve kültürel bütün sorunlarını kapsayacak biçimde” genişler. Ahmet Kutsi Tecer, “İyi ve güzel şiirlerin ancak halk için söylenen şiirler olduğuna” inanır. “Halk şiirine ve kültürüne dayanmayan şiirler kısa zamanda soluk ve cansız hale gelirken, diğerleri hayatla bağını kesmeden dipdiri ve canlı kalmayı başarırlar” diyerek şiir düşüncesini böyle ortaya koyuyor. Kendisi için hazırlanan bu Armağan Kitap‘ta da gördüğümüz gibi Tecer, “halk şiirinin anlatım olanaklarından ve onun biçim özelliklerinden faydalandıkça, estetik ve sanat değerleri daha yüksek şiirler kaleme alır.” Şiirlerinin tema yelpazesi genişlerken, folklorik öğeler de fazlalaşır.

Soyadı yasası çıktığı yıl Sivas’ta görevlidir. Bu yörenin tanınmış halk şairi Deliktaşlı Ruhsati’nin, Sivası kuşatan, Tecer Dağları’nı çok sevmesinden etkilenerek kendisine “Tecer” soyadını alır.

Orada Bir Köy Var Uzakta

Sabahattin Eyüboğlu ile Ahmet Kutsi Tecer, Kastamonu’da, 1940
Sabahattin Eyüboğlu ile Ahmet Kutsi Tecer, Kastamonu’da bir gezi sırasında. 20.7.1940

1941’de yayımlanan ve ömrü boyunca onu hep yücelten şiiri “Orada Bir Köy Var Uzakta” yoksul, yalnız, çaresiz Anadolu köylerine dikkat çeker. Bu şiir üzerine Melih Cevdet Anday ve Ceyhun Atuf Kansu yazar.

“Yaşamak, diyordum, yaşamak ne hoş!” dizesiyle başlayan “Ölü” başlıklı şiirini Necil Kâzım Akses besteler. Kitapta bu şiirin notaları da yer alıyor.

Dönemin acar eleştirmeni Nurullah Ataç, Tecer’in şiirlerini eleştirir: “Şiirleri bir türlü sevemedim; hatta Kutsi’nin şair olduğundan şüpheye başladım,” diyor ve eleştirisini şöyle sürdürüyor: “O, şiiri tabii bir surette söyleyemiyor, bir hissi, bir hayali vezne koyabilmek için sözü eğiyor, büküyor, anlaşılmaz hale koyuyor.”

Şiire takaddüm eden zihni çalışma

Ahmet Hamdi Tanpınar ise, Ataç’ın eleştirisine karşı çıkıyor ve şöyle savunuyor Tecer’in şiirlerini: “Ahmet Kutsi’de benim en çok sevdiğim taraf şiire takaddüm eden zihni çalışmasıdır. Onun şiirlerine o harikulade güzelliği, o esrarlı havayı veren bu keyfiyettir.”

Sonra, Tanpınar’ın bu yazısına Ataç da bir yazı yazar ve Tecer’in şiirlerini eleştirmeyi sürdürür ve onun şiirlerini neden sevemediğini göstermeye çalışır. “Ahmet Kutsi’de mısradan ziyade kıt’a vardır” der. “İyi modele edilmiş bir heykel parçasına benzeyen bu kıtalardan mısra ayırmak oldukça güçtür. Zaten kendisinin şiir anlayışı da böyle bir zevke pek yanaşmaz. O, daha ziyade, şiirin bir ipek kozası gibi tek bir örgüde başlayıp bitmesini ister.”

Cahit Sıtkı Tarancı ise bir başka açıdan bakmaya çalışır Tecer şiirine: “Ahmet Kutsi’nin şiirlerinden herhangi birini okumak onun san’atındaki cazibeye tutulmak için kâfidir; çünkü bütün bu şiirlerde aynı anneden oldukları hissini veren kız çocuklarının boy inceliği, beniz solgunluğu, ses titreyişi ve melankolik güzelliği itibarile birbirlerine hayret edilecek derecede benzeyişler vardır.”

Ahmet Kutsi Tecer, tiyatro ve müzk alanında da çalışmalar yapmış ve sahnelenen oyunlarıyla da büyük başarı kazanmış.

Bir soruşturmaya verdiği yanıt da şöyle diyor Tecer gününün edebiyatı için: “Bugünün edebiyatı bütün türleriyle, dünden daha kuvvetli, görünüyor bana. Çünkü, bugünün edebiyatı: aşağı yukarı, Cumhuriyet tarihi edebiyatı demektir.

Ahmet Kutsi Tecer’e Armağan kitabında şair, oyun yazarı ve folklor araştırmacısının yazılarına da genişçe yer verilmiş. Örneğin, “Halk Edebiyatı ve Folklor” hâlâ ufuk açıcı. “Türkçenin Pınarı”, “Gerçek Edebiyat”, “Güzel Türkçe”, “Şiir Üzerine”, “Oyun Dili” gibi yazıları (denemeleri) önemini koruyor bugün de.

Turgut Zaim’in Köroğlu çizimleri

“Koçyiğit Köroğlu”ndan esinlenerek Turgut Zaim’in yaptığı çizimler görmeye değer.

Turgut Zaim, Koçyiğit Köroğlu, desen, Ahmet Kutsi Tecer
Turgut Zaim’in kitapta yer alan Köroğlu desenlerinden biri.

Şu dörtlük de Köroğlu’na ilişkin:

Zannetme ağlayan gülmez

Köroğlu bir daha gelmez,

Aslan yatağı boş kalmaz

Gökte Kır At kişnedikçe.

Uzun, destansı “Ağaç” (1959) şiiri üzerine Yıldız Cıbıroğlu “Ağaç Şiirinde Aydınlanma ve Çevrecilik İlişkisi” üzerine okumaya değer önemli bir denemesi de yer alıyor bu kitapta. Günümüzün çevrecilik anlayışına da ışık tutuyor bu deneme.

Haldun Taner için Ahmet Kutsi Tecer, “Halk şiiri sadeliği ile memleket sevgisini birleştiren” şairdir.

Melih Cevdet Anday, Atillâ Sav, Tecer’in oyunları üzerine yazmışlar. Doğan Hızlan çok geniş bir yelpaze çizmiş onun için. Metin Turan, şairin foklorcu yanı üstünde durmuş uzun uzun. M. Sabri Koz, “Âşık Edebiyatı” ve “Halk Türküleri Çalışmaları” üstünde derinlikli bir çalışma yapmış.

Eksiksiz bir başvuru kitabı, koleksiyon değerinde

Konur Ertop, Tecer’in ölümünün ardından şu değerlendirmeyi yapmış: “İnce ruhlu, titiz, çalışkan, hareketli hocamız Ahmet Kutsi Tecer; şiir, öğretim, folklor araştırmalarıyla, uluslararası kurumlarda kültür temsilciliği ile verimli yıllara ait hizmetleri arkada bırakarak aramızdan ayrıldı.”

İmzalı kitaplardan seçme görsel bir şölen

Ahmet Kutsi Tecer’e imzalanan kitaplardan bir seçme görsel bir şölenle yer almış bu özenli kitapta. Ayrıca aile albümü ve kişisel kaynakçanın yanında genel kaynakça da eksiksiz verilmeye çalışılmış.

Kitapta Saip Tuna’nın, Elif Naci’nin, Agop Arad’ın, Tan Oral’ın, Ali İpekoğlu’nun ve Zahir Güvemli’nin çizdiği Tecer’in portre karikatürleri de yer alıyor.

Turgut Çeviker portresi. Kenan Yücel, 2017.
Turgut Çeviker portresi. Kenan Yücel, 2017.

Turgut Çeviker’in titiz, kılı kırk yaran araştırmacılığıyla Ve Yayınevi’nin “koleksiyon değerinde” benzersiz kitap yayınlama anlayışı bir araya gelince, Ahmet Kutsi Tecer’e Armağan gibi eksiksiz bir başvuru kitabı çıkmış ortaya. Ayrıca şiir, oyun, halk şiiri ve müziği ile folklor alanlarında iyi bir öğretmen olan bu değerli edebiyatçının emeğine de özenli bir saygı.

Gültekin Emre, Cumhuriyet Kitap, 9.11.2017, s. 4

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir