Şair Martin Espada, Şairin Paltosu

“Ve Yayınevi güzel kitaplar basmaya devam ediyor. Şiir kitapları sadece şiirlerden oluşmuyor, çevirmen-yazar söyleşileriyle ve yazar hakkında geniş bilgi sunumuyla, şairin ve şiirin dünyası hakkında düşüncelerimizi zenginleştiriyor.”

Doğan Sevimbike, Şairin Paltosu hakkında yazdı.

 

“Ama, isyan

Yörüngesidir bir sevgilinin parmaklarının,

Kıpırdamaya, durmadan örmeye

Devam etmesi gereken.”

Martin Espada: “Şair, yazar, çevirmen. 1957’de Brooklyn, New York’da Doğdu. Porto Rico Kökenli bir ailenin çocuğuydu. Northeastern Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Bir süre ücretsiz kira avukatlığı yaptı. Massachusetts Üniversitesi’nde profesör; hukuk ve yaratıcı yazarlık dersleri veriyor. Çağdaş Amerikan şiirinin önde gelen isimlerinden Martin Espada “Kuzey Amerikalı şairlerin Neruda’sı olarak tanımlanmaktadır. Imagine of the angels of bread (1996) adlı kitabıyla Amerikan Kitap Ödülü’nü kazandı. Ayrıca makalelerini içeren Zapata’s Disciples adlı kitabıyla Bağımsız Yayınevleri Kitap Ödülü’nü aldı. Paterson Şiir Ödülü, PEN/Revson Şiir Ödülü, Robert Creeley Ödülü aldığı diğer ödüller arasında sayılabilir.” (Şairin Paltosu adlı kitaptan).

İlyas Tunç’un, ustaca çevirisiyle ortaya çok güzel bir eser çıkmış

Şiir çevirisi hayli zor iştir, şiirin yazıldığı dil; dilin teknik yapısı ve sözcük zenginliği ile değişir anlam kaybeder yada anlamı güçlenir. Bu sebeple şiir için en az çevrilen yada çevrilse de özgün dilindeki etkiyi bulamayan bir edebiyat alanı da diyebiliriz. Fakat bu kitap için aynı şeyi diyemeyeceğim. Şiirleri okudukça bazen Türk bir şairden okuyormuşum hissine kapılıyorum. En az şair kadar çevirmen de önemlidir. İlyas Tunç’un, ustaca çevirisiyle ortaya çok güzel bir eser çıkmış. Şunu da eklemeliyim; şiir bir dilin en zengin en güzel halidir ve çeviri; özellikle şiir çevirisi bambaşka bir şey, şiir yeniden yaratılıyor kelimeler daha da güçleniyor. Bunun sebebi olarak şairin ve çevirmenin aynı dünya özlemini aynı ufku paylaştığını ve aynı gerçekleri gördüğünü düşünebiliriz. Başka türlüsü de olmazdı herhalde.

Şairin Paltosu, Martin Espada

Politik İmgelemin Şairi

Martin Espada şiirlerinin konusu her şey çünkü insana ait ne varsa ona yabancı değil; bağımsızlık, sömürgeler, Amerika’daki siyahiler, taksiciler, garsonlar, işçiler, kilise çalışanları, dul kadınlar, terk edilmişler, savaşlar, köylüler, gerillalar, faşist iktidarlar, yolculuklar, sevgililer, aşk ve devrimler…  Kitap, Martin Espada’yı iyi tanımamız için ilk olarak İlyas Tunç’un “Politik İmgelemin Şairi” adlı bir makalesiyle başlıyor. Walt Whitman’dan Pablo Neruda’ya uzanan Langston Hughes ve Allen Ginsberg’i de kapsayan bir geleneğin devamcılarından biri olarak ifade ediyor kendini ve yine kendi tabiriyle “ben kocaman bir ağacın ufak bir dalıyım” diyor; kitabın sonundaki “Martin Espada’yla Söyleşi” kısmında. Nâzım Hikmet hakkındaki düşünceleri de gene bu keyifli söyleşide yer alıyor. Kitapta Ömer Hayyam’la tanışmasını anlattığı bir şiiri bile mevcut. Palto yapar gibi şiir yazıyor; ve gene büyük bir paltonun içinden çıkıyor, başka bir palto yapmak için sözcükleri ve dünyası…

“Bu palto gibi bir şiir yazmak istiyorum,

düğmeleri, cepleri, çimen rengi kumaşıyla,

öksürükten boğulan bir adama bir palto kadar yararlı bir şiir.

Öğret bana.”

Ve Yayınevi güzel kitaplar basmaya devam ediyor. Şiir kitapları sadece şiirlerden oluşmuyor, çevirmen-yazar söyleşileriyle ve yazar hakkında geniş bilgi sunumuyla, şairin ve şiirin dünyası hakkında düşüncelerimizi zenginleştiriyor; bu sebeple bir şiir-sanatı bir poetika kitabı olarak da görülmeli, okunmalı.

Doğan SevimbikeKirpi Dergi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir