Okurlarımızla* yaptığımız söyleşileri “Okur Söyleşileri” başlığı altında web sayfamızda paylaşmayı sürdürüyoruz. Söyleşimizin bugünkü konuğu Nergiz Garibli. İyi okumalar dileriz…

nergiz garibli
Nergiz Garibli

 

Yaklaşık iki buçuk senedir Andrey Voznesenski’nin ‘OZA’ kitabının peşindeydim. Nereye gittiysem hep olumsuz cevaplar aldım. Bu arayış bir nevi tatlı bir oyuna dönüşmüştü benim için. Anlayacağınız bu kitap bende bir tutku haline geldi zamanla. Ve bu tutkum sayesinde tanıştım yayınevinizle. Ve Yayınevi’nin kitabın harikulade bir basımını yaptığını gördüm ve ilk işim kitapçımdan bu kitabı istemek oldu…

Bize kendinizi tanıtır mısınız? Kitapların hayatınızda nasıl bir yeri var? Bu sıralar neler okuyorsunuz?

Aslından kendimi tanıtmaktan pek hoşlanmasam da biraz deneyeyim. İsmim Nergiz Garibli, dört yaşından beri okur ve yazarım. Yazar olmanın basamaklarını tırmanmaya çalışıyorum. Balıkesir Üniversitesi Fizik Bölümü çıkışlıyım. Şu anda Adalet okusam da geçim ve yaşam kaynağım edebiyat. Redaksiyon ve tercümeler yaparak hayatımı sürdürmeye çalışıyorum ve çok yakında çıkacak şiir kitabımın matbaadan kanatlanmasını bekliyor, yolunu gözlüyorum. Kitap dedin mi orda duracaksın, diyenlerdenim.

Yayınevimizden nasıl haberdar oldunuz? İlk izlenimleriniz nelerdi?

Şiir kitabım için editörümle beraber araştırmadığım yayınevi kalmadı. Bu yüzden hepsine olmasa da bir çok yayınevine vakıfım aslında. Ama Ve Yayınevi’ni nedense gözden kaçırmışım. Hele benim gibi ‘Oza’yı kovalayan bir okuyucunun gözden kaçırması affedilmez bir hata. Yaklaşık iki buçuk senedir Andrey Voznesenski’nin ‘OZA’ kitabının peşindeydim. Nereye gittiysem, ki yeni neşirler yapılmadığı için özellikle sahaflarda arıyordum, hep olumsuz cevaplar aldım. Bu arayış bir nevi tatlı bir oyuna dönüşmüştü benim için. Kitapçıya önce listemdeki kitapları sorar, tam çıkarken “Peki, Andrey Voznesenski’nin ‘OZA’ kitabı var mı?” derdim ve doğal olarak olumsuz cevap alırdım. Hatta bu kitabın ismini duymadım diyen bir sahaf arkadaşla tatsız bir tartışma bile yaşadık. Anlayacağınız bu kitap bende bir tutku haline geldi zamanla. Ve bu tutkum sayesinde tanıştım yayınevinizle.

İlk edindiğiniz kitabımız hangisiydi? Kitabı edinme hikâyenizi ve bu kitapla ilgili düşüncelerinizi kısaca bizimle paylaşabilir misiniz?

Söylediğim gibi, Oza‘yı arıyordum. (İsmini defalarca söyleyip bıkmayacağım bir kitap: Andrey Voznesenski, ‘OZA’) Sonunda imdadıma sosyal iletişim ağı yetişti. Bir gün yine araştırma yaparken Ve Yayınevi’nin kitabın harikulade bir basımını yaptığını gördüm ve ilk işim kitapçımdan bu kitabı istemek oldu. İnanır mısınız, belki bazılarına abes gelebilir ama, bir vuslat anını yaşıyordum kitabı elime aldığımda. 

Kitaplarımızın tasarımını (kapak, sayfa vs.) beğendiniz mi?

Evet, gerçekten koleksiyon değerinde bir kitap. Özellikle ciltli olması, kitabın yıllara meydan okuması açısından paha biçilmez bir özellik.

Kitaplarımızın tümü numaralandırılıyor, Türkiye’de ilk defa uygulanan bir kayıt sistemiyle okurlarımıza kendilerindeki nüshayı Kitap Takip Sistemi’mize kayıt ettirme, kitapla ilgili kişisel hikâyelerini paylaşma olanağı sunuluyor. Sistemi kullanmış biri olarak bu konudaki düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız? 

Benim elimdeki kitap 1000 adet basılmış ve 255. basım bende… Bu kendinizi o kadar özel hissettiren bir durum ki! Hayal dünyası geniş olan bir insan için ise çok değerli bir malzeme. 

Bir okur olarak yayınevimiz hakkında neler söylemek istersiniz? Beklentileriniz nelerdir? Eleştiri ya da önerileriniz var mı? 

Eleştiri konusunda pek diyeceğim bir şey yok, yalnız beklenti noktasına gelirsek, hiç basımı yapılmamış veya zamanında yapılmış ama piyasanın azizliğine uğrayıp, karanlık depolara kaldırılan ya da koleksiyonerlerde bulunan kitapları gün yüzüne çıkarmanız. Keza bu yolda sağlam adımlar atmaya başlamışsınız. Ve dipnot olarak da, okur söyleşisini okuduğum Miraç Ağca’nın temennilerine katılarak, genç yazarlara fırsat verilmesi. 

Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?

Fikirlerimize değer verip biz okuyuculara bu olanağı sunduğunuz için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Yeni kitaplarda, yeni hikâyelerde buluşmak dileğiyle… 🙂

Biz teşekkür ederiz, söyleşimize katıldığınız için.

 

* Söyleşi yaptığımız okurlarımızı Kitap Takip Sistemi’mize kayıt olanlar arasından seçiyoruz.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir